İstanbul’a taşındığımızdan beri İzmir tatilleri ve özellikle yazın Çeşme’de geçirdiğim zamanlar benim tüm yıl iple çektiğim bir süre oluyor. Çeşme’de hem aile ve dostlarla birlikte olmak, hem de deniz ve güneş ile geçen günler benim şarj olmamı sağlıyor.
Her sabah bahçede meditasyon gibi kahvaltı ve kahve keyfi yapmak, komşularla günaydınlaşmak, balkondaki kedilere mama vermek gibi ufacık şeyleri hiçbirşeye değişmem mümkün değil. Her yaz buraya koşarak kızımla birlikte gelmek yoğun şehir hayatına gerçekten güzel bir mola oluyor.
Her hafta yerel pazardan gidip alışveriş yapmak, tamamen yeşil ve zeytinyağlılar ile beslenmek, yüzme & yürüyüş gibi aktivitelerle kilom aynı kalsa bile bedenim hemen fark edip sıkılaşıyor.
Kışın kasvetli günlerinden sonra sürekli balkonda vakit geçirmek, güneş ve her gün denize girmek insanı gerçekten çok güzel topraklıyor ve bu da ruh halime hemen olumlu bir Pınar olarak yansıyor.
Yakın çevrem bilir sürekli yazın bana çok iyi geldiği ve İstanbul’a dönünce bu yüksek ve olumlu enerjimin belli bir süre içinde yok olup gittiğinden bahsederim. Bu yaz anladım ki Çeşme benim “mutlu yerim” buraya gelmek beni yenileyen bir süreç.
Umarım sizlerde kendi “mutlu yer”inizi bulmuş ve günlük rutinin dışına çıkıyorsunuzdur.
Benim için en önemli gelişim noktası İstanbul’a döndükten sonra yılın geri kalanında bu “mutlu yerim” hissini sürdürebilmek olacak.
Sevgilerimle,
Pınar