Değişim ve dönüşüm arasındaki farkı bilmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Dönüşümü düşünmek ile dönüşmek birbirinden çok farklıdır. Dönüşüm düşüncede bir değişim, kendini başka türlü görmek ya da başka türlü davranmak değildir. Dönüşüm içimizde belirli bir sürede gerçekleşen deneyimsel bir süreçtir. Spiritüel bilgileri okumak, toplamak veya sağlıklı beslenmek, daha saygılı olmak gibi davranışları değiştirmek değildir. Kendini daha iyi hissetmek değildir. Dönüşüm, daha iyi olmaktır yani enerjisel, titreşimsel  olarak bilincin yükselmesidir.

Dönüşmek için hayatımızı değiştirmeliyiz. Bu noktada bir çok insan niyeti ve seçimleri arasında bir anlaşmaya varmalıdır. Gerçek değişim ve değişmeye çalışmak birbirinden farklıdır. Bu ne demek derseniz? Sadece şu kişisel gelişim kitaplarım var, şu eğitime gittimin ötesinde, her gün ve her an seçimlerimize odaklanmalı ve anlayışımızı titreşimsel bir değişime temellendirmeliyiz.

Otantik bir dönüşüm ile  değişim aynı değildir. Değişim kontrol ile olur yani; olumsuz düşüncelerim var, bunları değiştirmeliyim ya da bugün sakin olmayı seçiyorum gibi. Otantik bir dönüşüm ise; kızgın, öfkeli yönlerimizin şefkat ya da anlayış olarak titreşimsel seviyede şekil değiştirmesidir. Değişimden daha zor olmasına rağmen bize  asıl özgürlüğü veren budur.

Bu dönüşüm gerçekleşmediği sürece kendimizi cocuk oyun alanlarındaki sincap ya da benzeri birşeylerin çıktığı ve çekiç ile kafasına vurduğumuz oyundaki gibi hissetmemiz kaçınılmazdır.  Kızgın, öfkeli ya da üzgün yanımız ortaya çıkacak ve biz onu öğrendiğimiz çeşitli teknikler ile bastırmaya çalışacağız. Bu yanlış değil ama bir süre sonra hayatımız sürekli belirli durumları veya halleri yönetmeye, kontrol etmeye çalışmaktan ibaret olacaktır ve bu daha az özgürlük demektir.

Gerçek dönüşüm bunun ötesindedir. Kendinizle ilgili beğenmediğiniz ya da yük olarak gördüğünüz ne varsa, bunları güzelce paketleyip fiyonklamadan ya da bu eski erkek arkadaşımdan ya da ailemden gelen diye etiketlemeden tüm yönlerinizi nasıl dönüştürebileceğinizi çözdüğünüz ve böylelikle titreşimsel bir başkalaşım/dönüşüm yaşadığınız içsel bir yolculuktur. Esas özgürlüğü getiren budur.

Bu noktada kontrolu bırakabilir ve böylece kendi hakikatınızı titreşimsel olarak yayar ve yaşarsınız.

Birey olarak titreşimsel bir film müziğine sahibiz. Bu yüzden insanlara söylediklerimiz ile enerjisel alanda ilettiklerimizin uyumlu olması için içten dışa doğru bir değişim gerçekleştirmeli ve hakikatimizi yaşamalıyız.

Bu yazı Hay House Dünya Zirvesi 2018 konuşmacılarından Barbara de Angelis’in konuşmasından çevrilerek yazılmıştır.

Sevgilerimle,