Endo Hikayem

Endometriozis, rahim iç dokusuna benzer dokunun rahim dışında, vücudun diğer bölgelerine yerleşmesi ile oluşan ve tüm dünyada 200 milyon kadını etkilediği düşünülen, ciddi bir iş gücü kaybı ve okul devamsızlığı sebeplerinden biridir.

Mart ayı endometriozis farkındalık ayı ve söylemek istediklerim var. Kendimi bildim bileli ağrılı period dönemlerim oldu ve bunu hep normal olarak kabul ettim çünkü herkes öyle söylüyordu. Benim kadar kötü yaşamayan arkadaşlarım da vardı ancak hiç bir zaman bu durumu sorgulamadım. Kabul etmiştim periodlarımın böyle olduğunu.

Çalışma hayatına başladığım yıllarda gittiğim bir kadın doğum uzmanının çikolata kistim olduğunu söylediğini hayal meyal hatırlıyorum. Doktor da önemsemediği için bende çok takılmayıp, devam etmiştim. Uzun yıllarda böyle devam etti benim için aslında çünkü gözle görünür  ya da tedavi gerektirecek bir sıkıntı yaşamadım bu durumdan kaynaklı. Bir çok insanın karşılaştığı hamile kalma konusunda da bir sorun teşkil etmemişti. Her sene rutin kontrollere gittiğimde doktor yumurtalıklarda çikolata kisti olduğunu söylerdi ve bu kadardı.

Nefesle tanıştığım ilk yılın sonunda rutin kontrolde doktor kistlerimin artık olmadığını söylediğinde çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Uzun bir sürede böyle devam etti geçen yıla kadar. Geçen yıl gittiğim rutin kontrolde doktorun ultrason ekranına korkunç bakışından bir şeylerin doğru olmadığını anlamıştım. İlk gören doktorun söylediği üzere hemen ameliyat olmam ve duruma göre belki de tüm rahim alınmalıydı. 

Bundan sonrası yaklaşık bir yıl boyunca farklı farklı doktorlar ile görüşme, fonksiyonel tıp protokol uygulamaları ile geçti. Bu süreç ile birlikte bir çok okuma da yaptım. Bir çok yerli & yabancı kaynaktan hem bilgi, hem de insanların tecrübeleri hakkında dipsiz bir kuyu gibi okudum ve öğrendim. Kendimce aydınlanmalar yaşadım 🙂  Şu an dönüp baktığımda bir yandan da süreci proses ettiğimi görüyorum. Çünkü ilk anın sıcaklığı ile hareket etseydim belki de şu an rahmim çoktan alınmış olacaktı.

Bu esnada bana destek olan en büyük kaynakları öncelikle sıralamak isterim;

Endometriozis Dayanışma Grubu

Gyno Healing Kadın Sağlığı Kampı/ Tüm ekip

Operasyonu yapan doktorum Taner Usta

Hormon- Menopoz Öncesi & Sonrası / Dr. Mustafa Atasoy

Dolunayın Özgür Kadınları / Dr. Ayşe Duman

Gyno Healing kampı’nda Sevgili Sevgen Bengi’nin konuyla ilgili paylaşımları ve can Dr. Pınar Bahat‘ın yönlendirmeleri operasyon kararımı almam mümkün oldu. Tüm bu sürecimi de bu durumu benim gibi yaşayanlara bir kaynak olması için paylaşmak istedim.

Operasyon öncesinde her bir sorumu tane tane yanıtlayan, sürecin sadece kistlerin temizlenmesinden öte, diğer endo odaklarının da bedenimde yarattığı yorgunluk ve ağrı süreçlerine uyandıran kişi sevgili doktorum Taner Usta oldu. 

Ekim 2022’de operasyonumu Sevgili Dr. Taner Usta gerçekleştirdi. 2 saat diye girdiğim ve 4 saat kadar süren bir operasyon ile mevcut endo odaklarım temizlendi, biyopsiye gönderildi ve bende sadece 1 yumurtalığımın alınması ile süreçten çıktım.

Sonrasında iyileşme sürecim hala devam ediyor ve devam ettiği içinde henüz kelimelere tam anlamıyla dökemiyorum. O da mutlaka bir yazıya dönüşecektir çünkü öncesi gibi sonrasındaki sürecinde çok önemli olduğunu düşünmekteyim.

Sevgilerimle,

Pınar

Menstrüasyon Farkındalığı -2

Menstrüasyon Evresi

Mevsim: Kış

Arketip: Bilge Kadın/ Crone/Vizyoner

Ay Dönemi: Yeni Ay

Fiziksel Seviye

Bu aşama, önceki döngüden bir yumurta döllenmediğinde başlar. Gebelik gerçekleşmediği için östrojen ve progesteron hormonlarının seviyeleri düşer. Kramplar, memelerde şişkinlik veya hassasslık, duygu durumunda dalgalanmalar, sinirlilik, baş ağrısı, yorgunluk ve bel ağrısı gibi durumlar yaşayabiliyoruz.

Bu, adet döneminizin geldiği zamandır. Tüm üreme hormonları düşer ve kendinizi yorgun hissedersiniz. Vücut rahmin iç yüzeyindeki kanı serbest bırakmak için çok çalışır, bu nedenle size yavaşlamanız ve durmanız için tüm sinyalleri gönderir.

Kışı düşünün. Ağaçlardan bütün yapraklar düşer, her şey durur ve hayvanlar kış uykusuna yatar – sizin de yapmanız gereken budur. Kendine bir yuva yap ve orada kal. Bu herkes için mümkün olmayabilir, ancak adetinizin ilk birkaç gününde -mümkünse evden çalışın-yapabiliyorsanız, yapın. Tüm sosyal aktiviteleri iptal edin ve dinlenin, dinlenin, dinlenin. Bu dinlenme süresini şimdi kullanmak, sizi döngünüzün geri kalanına hazırlayacaktır.

Duygusal

Şimdi içe dönme zamanı! Bu süre zarfında, beyinde sol ve sağ yoğun bağlantıdadır. Bu da sizi oldukça sezgisel yapar. Bu, günlük rutini yavaşlatmak ve değerlendirme yapmak için harika bir zamandır. Oturun, üzerinde düşünün ve neyin işe yarayıp neyin yaramadığını değerlendirin (iş ve kişisel yaşamınızda).

Bence, mens dönemlerimizde karamsar oluş halinin, PMS’den geldiğini öğretilmiş olmamız ilginç. Yaş aldıkça, bunun sezgilerimin benimle iletişime geçtiği ve daha derin duygularımı bana daha görünür ve net hale getirmek için güçlendirdiği bir dönem olduğunun farkına vardım.

Uygulama: Bu dönemin uygulaması basitçe dinlemekle ilgilidir. Nefesi bedene ve zihne uyum sağlamak için bir çapa olarak kullanabilirsiniz. Döngünün bu aşamasında duygular ve sezgimiz biraz daha yüksek olabilir. Bu sezgiyi yansıtmak ve gerçekten dinlemek için harika bir zaman çünkü ortaya çıkan şey, döngümüzün diğer aşamalarından geçme şeklimizi etkileyebilir.

Günlük tutma, nefes alma ve gözlemlemenin yanı sıra vücudunuzu sağlıklı yiyeceklerle beslemek ve vücudun biraz daha hassas olabileceği bir zamanda sıcak ve rahat kalmak için harika bir dönemdir.

Sevgilerimle,

Pınar

Kaynak:redschool.net

Menstrüasyon Farkındalığı-1

Adet döngüsünü bir yıldaki mevsimler gibi düşünebiliriz: kış, ilkbahar, yaz ve sonbahar Ortalama döngü 28 gündür, bu nedenle bunu her dönemin ne kadar sürdüğünü belirlemek için bir kılavuz gibi kullanacağız. Ancak, pek çok insanın adet döngüsü “ortalama” olmadığını da biliyorum, bende dahil. Bu nedenle kendi döngünüzü izlemek en iyisidir.

Kadınlar olarak içimizde bir kozmos var ve evet bu bu adet döngümüz. Bu döngü, kim olduğumuz gerçeğini, çağrınızı ve aynı zamanda bunu dünyada fark etme veya ifade etme kapasitenizi öğrenmenin yoludur.

Güç, kendi benzersiz doğanızı sevme yeteneğinizdir ve onunla senkronize olarak kendinizi bu dünyada gerçekleştirebilirsiniz. Ve işte harika olan, adet döngüsünün gizli misyonu sizi kendinizi sevmek, kabul etmek için -Yuva’ya- teslim etmektir. Sizin gerçek gücünüzün kilidini açan, kim olduğunuzla bulduğunuz huzurdur.

Menstruasyon döngüsü, kim olduğunuzla daha derin bir ilişki kurmak için sizi desteklediği gibi, aynı zamanda bunun ortaya çıkmasını veya ifade edilmesini de destekler. Başka bir deyişle, dünya işlerinizi halletmenize yardımcı olur. İçimizde böylesine tamamlayıcı ve şahane bir güç mevcut!

Yıllar boyunca yapılan çalışmalar sayesinde, bedendeki farklı kas grupları gibi bu güçlendirici sürecin farklı unsurlarının olduğunu, hepsine bakılması ve kullanmak için “egzersiz” yapılması gerektiğini gözlemledik.

Döngünün temel dinamiğinde, ” Evet/Hayır Haritası” olarak adlandırılan, iki ana enerji akımı vardır. Menstrüasyondan ovulasyona kadar genişleyen bir akım -(Evet aracılığıyla)- ve yumurtlamadan menstrüasyona doğru daralan bir akım (Hayır aracılığıyla)- bu güç sürecinin iki temel unsurunu ortaya çıkaran, ‘Evet’ ve ‘Hayır’ gücüdür.

İçsel Şampiyon, döngünün ilk yarısında (Evet aracılığıyla) en büyük destekçiniz ve adından anlayacağınız üzere, kim olduğunuzu, ne yaptığınızı savunan, size amigoluk eden içinizdeki sestir. Sizinle ilgili doğru olan her şeyi fark eden içinizdeki sestir. Bu sesi bilinçli olarak geliştirmek, döngünüzde “Evet” gücüne erişmenizi destekler.

İçsel Eleştirmen, döngünün ikinci yarısındaki (Hayır aracılığıyla) müttefikinizdir. Çoğumuz için müttefik olarak eleştirmen fikri deli gibi gözükse de, genellikle kim olduğumuzu baltalayan çok zehirli bir figür olarak deneyimlendiğinden, gücümüzün gelişmesinde önemli, hatta kutsal bir role sahiptir.

İçsel eleştirmenin rolü, döngününün ikinci yarısında ‘Hayır’ın gücüne erişmemize yardımcı olmaktır. Yaşamlarımızda artık çalışmayan, gerçek Benlik yolumuzdan saptığımızda kim olduğumuzun derinliklerine bizi getirendir. Eleştirmen, gücümüzü yönetebilmek için gerekli olan benlik duygumuzu geliştirmemize ve iyileştirmemize yardımcı olur. Kısacası eleştirmen, bizden tüm yetki ve sorumluluğu almamızı ister ve bu noktada büyük bir öğrenme vardır. Eleştirmeni bir müttefik olarak gerçekleştirme yolculuğu, döngünüzün diğer mevsimlerinin güçlerini geri kazanmada, döngünüzün tüm düzenini geri kazanmada yatar.

Sevgilerimle,

Pınar

Kaynak: www.redschool.net

Kadınlar Döngüseldir

Kadın olarak hayatımızda yaşadığımız en önemli döngüselliğin mensturasyon olduğunu düşünüyorum. Çok severek takip ettiğim Miranda Gray, Christianne Northrup gibi kadınlardan okuyup, öğrendiklerimi sizler için harmanlayıp paylaşacağım.

Tıbben tanımlarsak; adet döngüsü /siklus, son adet tarihinin ilk gününden bir sonraki adet tarihinin ilk gününe kadar geçen zamanı ve bu zaman içinde kadın vücudunda gerçekleşen olayları ifade eder.

Bir adet döngüsü kadında genellikle 28 gün sürmekle birlikte 21 ile 35 gün arası normalin alt ve üst sınırlarıdır. Adet kanaması ortalama 4 gün devam eder ve 1 ile 7 gün arası normalin alt ve üst sınırları olarak kabul edilir. Adet kanaması esnasında 20 ile 80 mililitre arasında miktarda kan kaybedilir.

Tüm kadınların var oluşunun bir parçası olan ve her ay deneyimlediği adet döngüsü, kimisi için çok kolay geçerken kimisi için ağrı, sancı ve acı içinde geçen bir deneyime dönüşebilir. Bu süreçte yaşanan hormonal değişimler, bedende ve ruh halinde değişikliklere neden olur.

Her ay yaşandığı için alışıldık hale gelen ve günlük hayatı etkilemediği düşünülen menstrual döngü, aslında kadınların hayatına fazlasıyla etki ediyor. Döngüsel varlıklar olan kadınların bu dönemler hakkında bilgilenmesinin, döngüselliğiyle orantılı olarak yaşamasının hayatına katkı sağlayacağını düşünüyorum.

Menstrual döngü, tıpkı ayın döngüsü gibi 28 günlük bir periyodu kapsar

Birçok kadın menstrual döngü dendiğinde sadece 5-7 gün süren kanama periyodunu dikkate alır ancak menstrual döngü aslında 28 günlük dönem aralığına yayılmış bir değişim periyodudur. 28 günün her birinde vücuttaki hormon dengeleri farklı şekilde değişir ve tüm bu değişimler hem bedensel hem de psikolojik olarak etkileyerek farklı davranış ve duygu durumlarını beraberinde getirir. Ayın halleri gibi, kadınlar da bu döngünün her gününde yavaş yavaş değişen bir ruh hali ve bedenle, sürekli olarak dönüşüm geçirirler.

Kendi adıma bu süreçleri bilinçli olarak öğrendiğimde büyük bir aydınlanma yaşamıştım. Bir süreç olduğunu farkındaydım ancak benim için hepsi PMS ve diğer etiketlkerden oluşuyordu. Ağrılı, yorgun, gergin bir kadın olma haliydi aslında. Bunun da normal olduğunu düşünüyordum, benim gibi olmayanlar şanslıydı.

Şimdi bu döngülere şöyle bir bakacak olursak;

Menstruasyon Döngüsü Bilgeliği

  • İlk hafta: Menstruasyon evresi (1-7. gün)

Kanamanın başladığı gün ile birlikte başlar. Genelde kendimizi yorgun hissedebildiğimiz, dinlenmeye ve sakinliğe daha çok ihtiyaç duyduğumuz evredir. Enerji genelde düşüktür ve uyku ihtiyacı artar. Sosyalleşmeye uygun hissetmeyebiliriz.

  • İkinci hafta: Folikül evresi (7-14. gün)

Folikül evresi, menstruasyon bittikten hemen sonraki hafta. Bu evrede yeni bir yumurtanın geliştiği evre, Hipofizden FSH (folikül uyarıcı hormon) salgılanıyor. Östrojen ve testosteron seviyesi  yükselmeye başlıyor. Enerji seviyesi artmaya başlar.

  • Üçüncü hafta: Yumurtlama evresi (14-21. gün)

Yumurtlama dönemi. Östrojen ve testosteron en yüksek seviyeye geliyor ve kendimize güvenimiz zirveye ulaşıyor!  İletişim becerimiz tam ve seks için mükemmel zamanlar.

Dördüncü hafta: Korpus Luteum evresi (21-28 gün)

4. haftanın ilk 2 günü yumurtlama dönemine benzer. Bedende hormonal dengeler oynamaya başlar ve östrojen ve testorejen azalır, vücut progestoren üretmeye başlar. “pms” dediğimiz adet öncesi gerginlik sendromu zamanı.

Bir halsizlik, huysuzluk, endişe, baş ağrıları, aşırı duyarlılık… Yavaşlamanın vakti.

Bir sonraki yazımda bu süreçleri daha detaylı olarak paylaşacağım. Sorularınız varsa, iletebilirsiniz.

Sevgilerimle,

Pınar

Kurumsal İyilik Hali

Çalışma dünyası pandemiyle birlikte neredeyse bir gecede değişti. Evden çalışmanın yarattığı bu yeni paradigmada, çalışanların birbirleriyle daha az etkileşimde olması, geleceğe dair iş güvencesinin olmaması devam eden belirsizlikle birleştiğinde, çalışanlar (ve yöneticiler) önemli bir stres artışı yaşadı ve yaşıyor. Tüm bu belirsizlik çalışanların durgun ve motivasyonsuz hissetmelerine neden oluyor. Yaşanana büyük değişimlere rağmen, çalışanların başlarını öne eğip, çalışmaya devam etmeleri bekleniyor.

Bir çok işyerinde farkındalık programlarının popülaritesi haklı olarak artarken, programların yeni ortaya çıkan bu ihtiyaçları ne kadar karşıladığını pek irdelemiyoruz. Bu programlar kapsamından genelde meditasyon, yoga ve diğer bedensel faaliyetler ilk akla gelenler, ancak bu çalışmalar çoğu kişi için göz korkutucudur ve ihtiyaçları tam da karşılamayabilir.

Nefes çalışmasının devreye girdiği ve öne çıktığı nokta burasıdır. Duygusal regülasyon, net düşünme, artan odaklanma ve yükselen enerji düzeyi gibi önemli konularda oldukça etkili, az çaba gerektiren bir çalışmadır. Çalışanları motive etmek, kendimiz ve ekip arkadaşlarımızla kaybettiğimiz bağları yeniden kurmak için harika bir başlangıç olacaktır. Ve herhangi bir başlangıç engeli yoktur – herkes tarafından, her yerden ve her zaman yapılabilir.

Sevgilerimle,

Pınar

#wellness #kurumsalwellness #bütünseliyilik #holistikyaşam